ilişiği/alâkayı kesmek, son vermek, bitirmek.
Have done (with it): Bitir (onu)!
Over and done
with: Kesinlikle bitti/sona erdi.
That affair's over and done with: Bu bahis kapandı!
I'd like to get done with it: Bunu bitirmek istiyorum.
bitirmek, tamamlamak, ikmal etmek.
ilk ve son olarak istenilmeyen ama gerekli şeyi yapmak Fiil
bitti, sona erdi.
I have to get this homework over with today: Ev ödevimi bugün bitirmeliyim.

It's all over with us now (=We are ruined, we have nothing to hope for): Bittik, mahvolduk, artık ümit kalmadı.
hünerli
siyasetle alakası kalmamak Fiil
Herşey bitti. İsim
lağv olmak Fiil
bertaraf edilmek Fiil